Fazilet Can ile yolların ayrılmasının akabinde 2010’dan bu yana misyon yaptığı lacivert-beyazlı grupta birinci defa başantrenörlük misyonuna getirilen Mijatovic, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Bu dönem ekipte büyük bir değişimin yaşandığını vurgulayan Hırvat çalıştırıcı, “Erdem Can ile başarılı bir iş ortaya koymaya çalıştık. Bazen saha içinde ve dışında bir şeyler olur. Bu da olayların hangi tarafa gideceğini belirler. Bu misyona başladığımda yalnızca meslektaşlarımdan değil liderimiz Tuncay Özilhan’dan da teşvik edici kelamlar duydum. Beni aradı. Kısa fakat yürek verici bir konuşma yaptı. Bu, beni son derece gururlu ve keyifli hissettirdi. Kendime güveniyorum ve başarılı olacağımı umuyorum.” tabirlerini kullandı.

Anadolu Efes’te çalıştığı için kendisini şanslı hissettiğini lisana getiren Tomislav Mijatovic, “Ben yalnızca teknik takımımla birlikte oyuncuları yönlendirmeye ve yardımcı olmaya çalışan küçük bir parçayım. Bizim burada bir kültürümüz var. İnsanlara her vakit ‘Biz Anadolu Efes’iz’ derim. Bunun derin bir manası var. Bu forma ve kulübün tarihi, bizden tüm uğraşımızı yansıtmamızı talep ediyor. Anadolu Efes, muazzam bir tertibe sahip. Biz de bunu korumak için en düzgününü yapmak zorundayız.” halinde görüş belirtti.

“Bir hanedanlık kurduk ve bunu sürdürmek zorundayız”

Anadolu Efes’in her vakit en büyük muvaffakiyetlerin peşinde koştuğunu anlatan 44 yaşındaki başantrenör, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Küçük savaşları kazanmadan uzun vadeli bir gayeye ulaşamazsınız. Her şeyin farkındayız. Yalnızca bir sonraki maça odaklanıyoruz. Şu anda en büyük amacımız bu. Kazanılan şampiyonluklardan da gördüğünüz üzere bir hanedanlık kurduk ve bunu sürdürmek zorundayız. Kulübün içinden gelen biri olarak büyük bir sorumluluk hissediyorum. Anadolu Efes geleneğini sürdürmeye çalışan fevkalade bir oyuncu kümesine sahibiz. Bu yarış içinde hangi grubun kazandığını, kaybettiğini, kimlerin sakat olup olmadığını düşünürseniz kendinizi kaybedersiniz. Sakinliğimizi korumak istiyoruz. Biz Anadolu Efes’iz ve kendimiz için en yüksek maksadı belirleyeceğiz. Standartlarımızı düşürmeyeceğiz. Kendi düzeyimizin altındaki bir şeyden mutlu olmayacağız.”

“Bizi muvaffakiyete ulaştıracak sistem için çok sıkı çalışıyoruz”

Tomislav Mijatovic, dönem başında kadroda yaşanan değişikliklerle ilgili şunları kaydetti:

“Bazen kadroda değişiklikler gerekli olabiliyor. Birtakım oyuncular mesleğini sonlandırabiliyor. Micic üzere NBA’e giden oyuncularımız oldu. Başarılı olduğunuzda oyuncularınıza teklif gelmesi çok olağandır. Herkes o pastadan bir dilim almaya çalışacaktır. Bu durumda ekibi yine inşa etmek durumundaydık. En uygununu yapmaya çalıştık. Kaliteli oyuncular transfer ettik. Bu mirası devam ettirebilecek isimleri gruba kattık. Lakin beklenmedik sakatlıklar yaşadık. Hayatta bazen bu türlü durumlarla karşılaşabilirsiniz. Anadolu Efes olarak kazanmaya devam etmeliyiz. Yeni oyuncularla bizi muvaffakiyete ulaştıracak bir sistem uygulamak için çok sıkı çalışıyoruz. Ferdi hedeflerim yok. Bu rolü yerine getirmem istendi ve kusursuz bir takımla bunu yapmaya çalışıyorum.”

“Perasovic’in daveti hayatımı değiştirdi”

Antrenörlüğe çok küçük yaşlarda ülkesi Hırvatistan’ın Cibona Zagreb grubunda başladığını belirten Mijatovic, Anadolu Efes macerasının 2010 yılında başladığını hatırlatarak, “Velimir Perasovic, beni Anadolu Efes’e çağırdı. Bu, katiyen hayatımı değiştiren bir davetti. Profesyonel ve özel hayatımı büyük ölçüde etkileyen bir tecrübe oldu. Perasovic’i her gördüğümde bana sağladığı bu fırsat için teşekkür ediyorum. Anadolu Efes’te birçok kaliteli başantrenörle çalıştım. Bu yalnızca basketbolda değil her istikametten gelişmemi ve yeni şeyler öğrenmemi sağladı.” değerlendirmesinde bulundu.

“Ergin Ataman’ın tıpkı muvaffakiyetleri kazanacağından eminim”

Tomislav Mijatovic, Anadolu Efes’te yardımcılığını yaptığı ve ikisi THY Avrupa Ligi’nde olmak üzere birlikte birçok şampiyonluk yaşadığı Panathinaikos Başantrenörü Ergin Ataman hakkında da görüşlerini paylaştı.

Ataman’ın kendisi için kullandığı övgü dolu sözlerden ötürü çok keyifli olduğunu aktaran Hırvat çalıştırıcı, “Ergin Ataman ile çok güzel bir alakamız var. Her şey hakkında konuşuyoruz. Tüm vakitlerin en güzellerinden biri ve onunla 5 yıl geçirdim. Benim hakkımda söylediği kelamlar için ona minnettarlığımı anlatacak söz bulamıyorum. Bu türlü kusursuz bir koç ve insanın arkadaşı olduğum için şanslı hissediyorum. Hayattaki en büyük çıkarlarımdan biri de bu türlü kaliteli koçlarla kurduğum arkadaşlıklar. Elimden gelenin en düzgününü yapacağım. Umarım onun beni öngördüğü noktaya ulaşacağım. Ergin, büyük gayelere ulaşacak gruplar kurar. Bunu mesleği boyunca yaptı ve birçok şampiyonluk kazandı. Panathinaikos’ta da kazanan bir ekip oluşturdu. Tıpkı muvaffakiyetleri yakalayacağına yüzde 100 eminim.” formunda konuştu.

“İki harika kenti aile ve arkadaş bağlarıyla birleştiriyoruz”

Türkiye’de yaşamaktan ötürü memnun olduğunu ve İstanbul’u çok sevdiğini lisana getiren Hırvat başantrenör, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Sıcaklık ve sevgi olmazsa gereğince keyifli olamazsınız. Ben eksiksiz bir kent olan Zagreb’denim. İstanbul da dünyanın en hoş kentlerinden biri. Beşerler çok sıcak. Oğlum burada doğdu. İki kusursuz kenti, aile ve arkadaşlık bağlarıyla birleştiriyoruz. Bu türlü büyük kentlere konut diyebildiğimiz için son derece keyifli ve gururlu hissediyoruz. Beşerler çok misafirperver ve bağlantıya açık. İstanbul’da olağan bir hayatımız var. Burada beşerler bize kapılarını değil, kalplerini de açıyor. Bu mükemmel kente konutumuz diyebildiğimiz için çok şanslıyız.”