Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleştirilen tertipte açıklamada bulunan Mosturoğlu, kürsüye çıktığı anda çok heyecanlandığını belirterek, “1000’in üzerinde duruşmaya girmişimdir, bugünkü kadar heyecanlandığım bir anı hatırlamıyorum.” sözlerini kullandı.

Namağlup formda ING Bayanlar Basketbol Üstün Ligi’ni şampiyon tamamlayan Fenerbahçe Alagöz Holding bayan basketbol ekibini tebrik ederek kelamlarına başlayan Mosturoğlu, birebir vakitte 2013 yılında hayatını kaybeden sarı-lacivertli kulübün eski genel müdürü Serkan Acar’ı da mevt yıl dönümünde rahmetle andı.

Fenerbahçe Kulübünün 70 binin üzerinde üyesinin olduğunu lakin buna rağmen kulüpçülük anlayışının zayıfladığını lisana getiren Mosturoğlu, “Geçmişte kişisel irtibatla sağlanan kulüp irtibatı, bugün sağlanamıyor. Son yıllarda kıymetli insanlardan oluşan yüksek divan şurasının varlığına karşın bu büyüklüğün konsolide edilemediğini, faal olarak kulüp idaresinde yer almadığını düşünüyorum.” diye konuştu.

“PEK ÇOK MADALYA KAZANDIK”

2018 yılında idareden ayrılmalarına rağmen kulüple bağlarının her vakit devam ettiğini anlatan Mosturoğlu, şunları söyledi:

“Avukatlık yıllarımın başında kulübe üye olduğumda, bu kulüpte 12 yıl yöneticilik yapacağım aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Sonrasında TFF’de ve UEFA’da vazife yaptım. Bu süreç beni TFF Lider Vekili misyonuna kadar götürdü. Bu da başka bir gurur vesilesi oldu benim için. Bizim üzere kulüplerde 100. yılda yönetici olmak büyük bir gururdu. Biz 100. yılda şampiyon olduk. Her topluluğa nasip olmuyor, bize nasip oldu. Cemil abinin formasını giyme hayaliyle başlayan Fenerbahçe düşü, 100. yılda yönetici olarak kupa kaldırmakla devam etti. Bundan büyük gurur duydum. Çok onurlu misyonlar yaptım, bu vazifeler içinde çok takdir edildim. Yöneticilik dönemimde pek çok kupa, madalya kazandık. Fakat hayatım boyunca unutmayacağım, aile fertlerime büyük bir miras olarak devredeceğim bir şey var, o da 2010-2011 şampiyonluk madalyası. 2010-2011 şampiyonluk madalyasını tüm topluluğumuz adına saklıyorum.”

“DİVAN KURULU, TÜRKİYE’NİN KAPTAN KÖŞKÜDÜR”

Fenerbahçe Yüksek Divan Şurasının çok kıymetli bir yapı olduğunun da altını çizen Mosturoğlu, kelamlarını şu formda tamamladı:

“Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu, Fenerbahçe’nin de ötesinde Türk sporunun kaptan köşküdür. Bu konsey şu anda 5 bin üyeden oluşuyor. Üyelerimizin aileleriyle birlikte 15 bin kişilik bir topluluğuz. Lakin son yıllarda divan konseyinin ve üyelerin potansiyelinin değerlendirilemediğini, büyük bir bağlantı eksikliği olduğunu görüyorum. Buraya 3 ayda bir toplantıya geliyoruz, kısıtlı bir vakit içinde konuşmaya çalışıyoruz. Divan kurulu toplantıları, divanın ve konsey üyelerinin kamuoyuna yansıdığı yüzüdür. Biz divan heyetinin Fenerbahçe’ye değil, Türk sporuna önderlik edeceğine inanıyoruz. Buradan Türk sporunun gelişimi için fikirler üretileceğine inanıyoruz.”