Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen iftar davetinde, UEFA Avrupa Ligi’nin sponsorluğu kapsamında Enterprice tarafından getirilen UEFA Avrupa Ligi Kupası da sergilendi.

2000 yılındaki ismiyle UEFA Kupası’nı kazanan Galatasaray’ın takımında yer alan Bülent Korkmaz, Hasan Şaş ve Ümit Davala da davete katılan isimler oldu.

Kupaya 24 yıl sonra yine dokunma bahtı yakalayan 3 eski futbolcu, basın mensuplarına hislerini aktardı.

Bülent Korkmaz: “24 yıl içinde hala UEFA Kupası gelmediyse, demek ki birtakım şeyler eksik”

UEFA Kupası’nı kazanan takımın kaptanı olan Bülent Korkmaz, birinci defa bir Türk ekibinin Avrupa’da kupa kazandığını, bunun de kendilerine nasip olduğunu lisana getirdi.

Kendileri ismine kupayı kazanmanın onur ve gurur verici olduğunu tabir eden Korkmaz, “Hala bu kupa Türkiye’ye gelmedi, bu da işin acı tarafı. 24 yıl içinde hala UEFA Kupası gelmediyse, demek ki kimi şeyler eksik. Biz demek ki hakikat işler yapmışız. Çok acılar çektik, fedakarlıklar yaptık. 4 sene üst üste şampiyonluğun akabinde bu kupayı getirmek bize nasip oldu. Hala çok memnunuz, onurluyuz, gururluyuz. Sokakta hala bu sevgiyi, saygıyı görüyoruz.” sözlerini kullandı.

Kupayı kazanan takımdaki kuşağın çok yeterli oyuncular olduğunu vurgulayan Korkmaz, şöyle devam etti:

“İşin yerlisi, yabancısı yok, yeterli oyuncu var. Bizler de çok yeterli oyunculardık. Bir yanımda Dünya Kupası’nda gösteri yapmış Hasan Şaş, öbür yanımda Almanya’da Werder Bremen’le şampiyonluk yaşamış Ümit Davala. Çok değerli oyuncular vardı. Taffarel’in kurtardığı durum kırılma anıydı. Bu türlü anlar bazen lehinize, bazen de aleyhinize olur. Bizim lehimize oldu. Esasen penaltılara kalınca da kupayı aldığımızı hissettik. Bir her sene bir kadromuzun daha Avrupa’da kupa almasını bekliyoruz. Biz yalnızca Galatasaray’ı değil Türkiye’yi, Türk insanını temsil ediyoruz. Her sene ligde şampiyon olabilirsin lakin her sene bu kupayı alamazsın.”

Hasan Şaş: “Kupaya birinci kere bu kadar yaklaştım”

Arsenal ile oynanan UEFA Kupası finaline değinen Hasan Şaş, müsabakada kaptan Bülent Korkmaz’ın omzunun çıktığını belirterek, “Kupaya birinci sefer bu kadar yaklaştım. Maça çıkarken kupa da bu türlü duruyordu. Ya yasal yoldan alacaktık, ya kaçıracaktık kupayı, kanunî yoldan aldık. Bülent abinin omzu çıktı, maçın sonuna kadar o denli oynadı. Ben de ‘Kupayı alırsak Bülent abi kupayı tutmayacak.’ diye kendi kendime konuştum. Maç bitti, 15 kiloluk kupayı yeniden Bülent abi kaldırdı, biz de kendisinden almaya çalıştık. Birinci sefer bu türlü yaklaştım.” sözlerini kullandı.

Hasan Şaş, uzatma kısmında Arsenalli futbolcu Thierry Henry’nin baş vuruşunu kurtaran Taffarel için de esprili bir karşılık vererek “Henry’nin baş vuruşunda Taffarel, Türkiye’ye geldiğinden beri birinci kurtarışını yaptı, bizi de kurtardı.” diye konuştu.

Bülent Korkmaz’ın kupa merasiminin akabinde kupayla bütün tribünleri dolaştığının altını çizen Ümit Davala da, şunları söyledi:

“Ben kupa merasiminden 1 saat sonra kupayı kaldırabildim. Bülent abi önde, biz gerisinde koşuyorduk. Taffarel o topu kurtarınca ben ‘Kupa artık bizim.’ dedim. Olağanda o denli bir kurtarış yok. Lakin bu kurtarıştan sonra insan kupaya daha da yaklaşıyor. Penaltı atışlarında da kadroda kimse heyecanlanmadı. İdmanlarda penaltı çalışmamıştık. Kaleci Seamon da beklemiyordu, onlar da çalışmamış demek ki. Biz 3. cinsten başladık kupaya. Fenerbahçe ve MKE Ankaragücü 1. çeşitten katılmıştı, elenmişlerdi. Biz Şampiyonlar Ligi’nden gelmiştik, sonrasında namağlup olarak kupayı kazandık.”