Hırvat file bekçisinin, bu zaafının giderilmesi için 15 Mart’ta teknik takıma ülkesinde birlikte çalıştığı kaleci antrenörü Sandro Zufic dahil edildi fakat duruma deva olamadı.

Son iki maçta bu biçimde kalesinde 3 gol gören sarı-lacivertli eldiven, Trabzonspor’dan 1, Olympiakos’tan 2 gol yedi. Toplamda ceza alanı dışından isabet eden 37 şutta 11 golü kalesinde gördü. Ligde ceza alanı dışından 8 sefer ağlarını düşürürken, Avrupa’da kalesinde 3 gole mahzur olamadı ve dışarıdan %30’luk gol yeme kıymetine ulaştı.

Livakovic, bu performansıyla dönem başında Fenerbahçe’den Manchester United’a giden selefi Altay Bayındır’ı mumla arattı. Ulusal kaleci, geçen periyot 34 müsabakada ceza alanı dışından kalesine gelen 29 şutta ağlarında yalnızca 4 gol görmüştü.

“İLK DÖNEMLER ZORDUR”

GÜRCAN BİLGİÇ: Bu transfer, dönemin en değerli ve beklentisi yüksek kararlarındandı. İdare, İsmail Kartal kalede Türk tercih etmesine karşın taraftar reaksiyonundan çekinerek Livakovic’i aldı. Herkes fark yaratmasını bekledi. Zira fevkalade bir Dünya Kupası yaşamıştı. Bu dönem oynadığı maçlarda yalnızca Gaziantep maçının son saniyelerinde yaptığı kurtarış akıllarda kaldı. Yediği goller, ‘Vay nasıl olur’ yorumunu kapsamıyorsa da büyük kaleci bunları da kurtarandır. Münasebetiyle Altay’ın performansını aşamadı. Şu da bir gerçek, birinci dönemler her vakit sıkıntı olur. Muslera da Galatasaray’a geldiğinde düzgün bir dönem geçirememişti, sonrasında toparladı ve fenomen oldu.

“DÜŞÜŞLER NORMAL!”

ÖMER ÜRÜNDÜL: Livakovic, son Dünya Kupası’nda üçüncü olan Hırvatistan’ın kalecisiydi. Hem Fenerbahçe’ye geldiği kulübü Dinamo Zagreb de hem de Hırvatistan Ulusal Grubu’nda istikrarlı ve başarılı bir grafiği vardı. Her kalecinin vakit zaman düşüş yaşadığı devirler olabiliyor. Livakovic’in, yalnızca uzaktan şutlarla değil, karşı karşıya da yediği kimi yanlışlı goller de var. Olympiakos maçında yanlışı ikinci goldeydi. Bunlar onun kalitesini etkilemez fakat Fenerbahçe taraftarının da daha düzgün bir Livakovic beklediği kesin. İki kulvarda birden yola devam ederken sarı-lacivertlilerin hiçbir kusura tahammülü yok.