Her anne babanın bilhassa yeni doğan devrinde sıklıkla karşılaştıkları bir durum olan bebek ağlaması ebeveynler tarafından denetim edilmesi en sıkıntı olandır. Bu sebeple anne babalar “Yeni doğan bebekleri susturmanın en tesirli yolu nedir? Ağlayan bebek nasıl susturulur?” sorularının karşılıklarını aramaktadır. Pekala ağlayan bebek nasıl susturulur? İşte yeni doğan bebekleri susturmanın en tesirli yolu…
Bebekler anne karnındayken göbek kordonu ve plasenta aracılığı ile nefes alır ve akciğer, bebek bedeninde gelişen son organdır. Bebek doğduğu vakit göbek kordonu bağlanır ve bebek kendi başına birinci nefesini alır. Bu birinci nefesi alma eforunu ise ağlayarak ortaya koyar. Yani yeni doğan bebeklerin dünyaya merhaba deme biçimi olarak ortaya çıkan yeni doğan ağlaması, anne babalar için en zorlayıcı durumlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Her ne kadar birinci ağlama bir ‘merhaba’ deme hali olsa da bebekler dünyaya geldikten sonra çeşitli sebeplerden ötürü ağlayabilmektedir. Bebeklerinin ağlamasına dayanamayan anne babalar ise yeni doğan bebekleri susturmanın en tesirli yolunu arıyor. Bilim insanları bu durum hakkında anne babalara birtakım tekliflerde bulundu.
Yeni doğan bebekleri susturmanın en tesirli yolu
BİLİM İNSANLARI AÇIKLADI: “AĞLAYAN BEBEĞE…”
Japonya’da ve İtalya’da yapılan ve Current Biology mecmuasında yayınlanan deneye nazaran; bebeğin kucağa alınarak 5 dakika boyunca yürünmesi sonra oturularak kucakta beş – sekiz dakika daha bu formda tutulması tavsiye ediliyor.
Bebeğin bu mühlet sonunda yine yatırılması öneriliyor.
Araştırmanın başyazarı Japonya’daki RIKEN Bilim Merkezi’nden Kumi Kuroda, dört çocuk büyütmesine rağmen, bu sonucu kendisinin dahi öngöremediğini söyledi.
Ağlayan bebek nasıl susturulur
Araştırma nasıl yapıldı?
Ekip araştırmayı evvel köpekler, maymunlar ve farelerdeki ‘taşıma etkileşimi’ üzerine yaptı.
Bu memelilerin yavrularını alarak yürümeye başlamasıyla, bebeğin sessizleştiği, kalp atışının yavaşladığı tespit edildi.
İnsanlı araştırma 21 annenin katılması ile yapıldı.
0 ila 7 aylık bebekleri olan anneler, dört durum için test edildi: yürürken ağlama, oturur durumdaki annenin kucağında tutulma, hareketsiz beşikte yatırılma ve sallanan beşikte yatırılma…
Araştırma sonucu ağlama durumunun, taşımanın başlamasından 30 saniye sonra azaldığı ve bebeğin kalp atışlarının yavaşladığı tespit edildi. Misal bir tesir beşikte sallanırken de elde edildi. Lakin hareketsiz tutulmak bebeği yatıştırmadı.
Bunun, genel kanının bilakis, anne kucağının bebeği yatıştırmada eksik kaldığının, taşıma etkileşiminin kıymetli bir etken olduğunun göstergesi olduğu kaydedildi.
Sonrasında yeni doğanların beş dakika taşınması tesiri incelendi. Bu incelemede yüzde 46’lık bir oranın bu müddette uykuya daldığı tespit edildi. Müddet bir dakika artırıldığında yüzde 18’i daha uyudu.
Bu formülün sırf ağlamayı sonlandırmadığı, uyku sürecini başlattığı da tespit edildi.
Ancak bu bebeklerin üçte biri yatağa yatırıldıktan 20 saniye sonra uyandı.
Kardiyogram okumaları, bebeklerin annelerinden ayrıldıkları anda kalp atışlarının arttığını gösterdi.
Buna rağmen yatırılmadan bir müddet daha tutulan bebeklerin, daha az uyandığı görüldü.
Kumi Kuroda, araştırma öncesi bebeklerin yatış hallerinin daha kıymetli olduğunu düşündüğünü itiraf etti.
Araştırmayı yapan bilim insanları, bilhassa deneyimsiz anne ve babalara yardım etmeyi amaçladıklarını söyledi.
News
