Ralf Rangnick, müsabakanın oynanacağı Leipzig Stadı’nda düzenlenen basın toplantısına ulusal futbolcular Christoph Baumgartner ve Nicolas Seiwald ile katıldı.

Teknik yöneticilik ve sportif yöneticilik yaptığı Leipzig’de Avusturya’nın başında alana çıkacak olmaktan ötürü keyifli olduğunu belirten Rangnick, “Grup kademesinde, son 16’ya kalıp Lepizig’de maç oynayacaksınız’ deselerdi ‘çok iyimsersiniz’ derdim. Buraya gelmiş olmamız kusursuz, tekrar de bu stadyumda maç oynamamız bir talih yapıtı değil diye düşünüyorum. Avusturya taraftarı da Leipzig taraftarı da yarın stadyumda olacaktır.” sözlerini kullandı.

Alman teknik adam, “Türkiye’yi hazırlık maçında 6-1 mağlup ettiniz. Rakibinizin zayıf ve güçlü tarafları size nazaran neler?” sorusuna şu karşılığı verdi:

“Hazırlık basamağı bizim için çok değerli bir süreç değildi, o maçın yarınki maç üzerinde bir tesiri olmayacaktır. Türk grubunun çok güçlü olduğunu biliyoruz fakat bu maç için düzgün tahliller bulmaya çalışıyoruz. Hazırlık maçını kazandık diye yarına dair bir çıkarım yapmak mümkün değil. Yarınki maç büsbütün öbür bir manzara arz edebilir. Yarın bir avantaj sahibi olduğumuzu düşünmüyoruz. Yapmamız gereken hazırlanmak, Türkiye’nin bizden beklediği oyunla ilgili hazırlık yapmalıyız. Kendi futbolumuzu oynayacağız. Avrupa Şampiyonası’nda gördüğümüz bir durum var; birçok grup, ferdî oyunculara dayalı, birebire dayalı oyun oynuyor. Kimileri da topa odaklı ve maçın birinci evrelerinde atak yapmaya dayalı oyun oynuyorlar. Yarın neticeyi alanda göreceğiz. Maçın hazırlık kademesini geride bıraktık, şu an olay maçı kazanmak. Buna odaklanmamız gerek. Düzgün performans sergileyelim ki bir sonraki tipe kalalım.”

Rangnick, Türkiye’nin Çekya maçında çok fazla kart gösterilmesinin hatırlatılması üzerine, “Açıkçası çok da bilemiyorum, doğal ki maçı izledik. Çekya bence uygun iş çıkardı, uzun müddet maçı âlâ götürdüler. Fizikî olarak çekişmeli bir maç oldu. Maçın başında gelen sarı kartlar ve kırmızı kart işin gidişatını değiştirdi. Dönüm noktası oldu. Kart olmasa farklı mı olurdu bilemeyiz ancak Türkiye grup olarak duygusal bir kadro, hislerin ağır yaşandığı bir grup. Oyuncularımızın gücünün alana yansıması gerekecek. Yüreğimizi alana koymamız gerekecek.” halinde konuştu.

Kümeden birinci sırada çıktıklarını lakin yarına odaklanmaları gerektiğinin altını çizen tecrübeli teknik adam, “Yarın yeni bir gün ve yeni bir maç. Yarın alana odaklanmamız gerekecek, kusurların bu tıp maçlarda telafisinin olmadığını unutmamamız gerek. Bu fikir yapısıyla futbol oynadığımızda bir sonraki etaba kalabiliriz. Varımızı yoğumuzu yarın alana dökeceğiz. Son birkaç maçta yaptıklarımızı yapmamız gerek. Turnuvanın başında söylediğim bir şey vardı, şampiyon olmak ya da finale kalma imkansız değil. İspanya’yı dün gördük, kusursuz ferdî oyuncuları olduğu üzere, üst seviye teknik bir düzeyde erken kademede presle yeterli top çevirerek durum yakalıyorlar. İşin bu boyutunda son derece gerçekçiyiz, tek bir yol var, turnuvada olabildiğince ilerlemek, bunu da bir sonraki maçınıza odaklanarak yapabilirsiniz. Her maçımızı son maçımız üzere düşünüyoruz. Bugüne kadar bize yararlı oldu ve bugün bizi Leipzig’e getirdi.” değerlendirmesinde bulundu.

Rangnick, Türkiye karşısında Avrupa basınında favori gösterilmeleri hakkında, “Avusturya son 35 yılda hazırlık maçı olmayan maçlarda Türkiye’yi yenemedi. Münasebetiyle gazetelerin yazabileceği çok şey var. Okuması heyecanlı olabilir fakat maçın sonucunu etkilemez. Herşey yarın muhakkak olacak. Yarınki maç için farklı bir durum yok. Grubumla bir arada bu şampiyonada özel hisler yaşıyoruz. Berlin’deki coşku saha kenarında devam etsek 2-3 saat de sürebilirdi. Taraftarın kadroyla bir ortaya gelip ‘Ben Avusturyalıyım’ müziğini söylediğini gördüğünüzde tüyleriniz diken diken oluyor.” diye konuştu.