Mısır’daki düzinelerce antik piramidin, çağdaş Nil Irmağı kıyılarından uzakta, ıssız bir çöl şeridinde bulunması, nasıl inşa edildiklerine dair gizemin değerli bir kesimi. Lakin yeni araştırmalar, bu piramitlerin, vakit içerisinde kaybolmuş bir ırmak sistemi kolu boyunca inşa edilmiş olabileceklerini öneriyor.
Bu teori, yalnızca piramitlerin uzak pozisyonlarını açıklamakla kalmıyor, tıpkı vakitte bu gizemli yapıların 4.500 yıl evvel nasıl inşa edildiklerine dair kimi fikirler de sunuyor.
Gize ve Lişt ortasında, Sahra Çölü’nün şiddetli Batı Çölü kenarında dikey bir şerit boyunca 30’dan fazla piramit bulunuyor. Tahminen de en ünlü antik Mısır piramidi olan ve Dünyanın Yedi Mükemmelinden biri olarak kabul edilen Büyük Gize Piramidi de bunların ortasında yer alıyor.
Piramit bölgesi, günümüzdeki Nil Nehri’nden epeyce uzakta yer alıyor. Lakin, ırmağın bin yıllar boyunca değerli ölçüde değiştiği ve geçmişte çok daha yüksek bir debiye sahip olduğu, ayrıyeten artık var olmayan kollarının olduğu biliniyor.
Nil Irmağı’nın kaybolan kolu mu?
Bilim insanları, yeni bir çalışmada Batı Çölü Platosu’nun eteklerinde piramit bölgesinin yanında eski bir ırmak kolunun muhtemel pozisyonunu bulmak için uydu imgelerine baktılar. Umut verici bir aday bulduktan sonra, alana giderek jeofiziksel araştırmalar yaptılar ve tortu örnekleri topladılar. Bu çalışmalar, 64 kilometre uzunluğunda eski bir Nil Irmağı kolunun varlığına dair deliller ortaya çıkardı. Araştırmacılar, bu uzun ırmağa Arapça’da “piramitler” manasına gelen “Ahramat” ismini vermeyi öneriyorlar.
Araştırma grubu önderi Dr. Eman Ghoneim, 2023 yılında 13. Memleketler arası Mısırbilim Kongresi’nde yaptığı açıklamada bu ırmağın birtakım yerlerde günümüzdeki Nil Irmağı kadar genişlediğini ve nitekim büyük bir kol olduğunu söyledi.
Görünüşe nazaran, piramitler inşa edildikten sonraki yüzyıllarda, yaklaşık 4.200 yıl evvel bu ırmak kolu yavaş yavaş kaybolmaya başladı. Ağır bir kuraklık sonrasında, şerit rüzgarla taşınan kumla kaplanarak ırmağı bir çöl örtüsünün altına gömdü. Bu periyot, pek çok kasaba ve kentin de ortadan kaybolmasına sebep oldu.
Böyle büyük bir ırmak, piramitlerin inşası için gereken bol ölçüdeki taşı ve emekçiyi taşımak için hayli elverişli bir su yolu sağlayarak yardımcı olabilirdi. Dr. Ghoneim, “Eğer bu belli bölgede her yerde piramitler varsa, geçmişte kayaları ve büyük personel kitlelerini bu bölgelere taşıyan yahut taşımasını kolaylaştıran su kütleleri olmalıydı” diyor.
Çalışma, Communications Earth & Environment mecmuasında yayınlandı.
News
