Yerden on bin metre yüksekte uçmak, alışkın olmadığımız pek çok fizikî yansıyı de hesaba katmayı gerektiriyor. Bu yüzden yolcu uçaklarında, pek mana veremediğimiz lakin aslında hayati değere sahip ayrıntılar var. Örneğin kabin pencerelerindeki küçük delikler…
Peki, pilotların neden sakal uzatmadıklarını hiç merak ettiniz mi? Uzun sakala sahip bir pilotu neredeyse hiç göremezsiniz. Bunun nedenini merak edenlerin merakını giderecek bir yanıtımız var.
Aslında dünyada pek çok havayolu, hem uçuş grubunun hem de bilhassa pilotların sakal bırakmasını kesin olarak yasaklıyor. Pilotların ve erkek uçuş takımının, uçuştan evvel kesinlikle pak bir sakal tıraşı olması gerekiyor ve bunun nedeni, yolculara karşı daha saygın bir imaj vermek değil.
Havacılık alanında yapılan araştırmalarda, acil durumlarda yüze takılan oksijen maskelerinin sakallı yüzlerde gereğince tesirli olmadığı anlaşılmış. Yani sakallar, pilotun ciğerlerine ve beynine gitmesi gereken oksijenin, maskenin altından uçup gitmesine sebep oluyor çünkü bu acil durumlarda kabin basıncı düştüğü için, maskedeki oksijen buruna değil, bulduğu en ufak delikten maske dışına kaçmaya meyilli oluyor.
Uçakta oksijen maskesi takmanız gereken acil bir durumda kimse pilotun yüzündeki sakallar yüzünden oksijen alamayıp bayılmasını istemeyecektir.
%67 daha az oksijen
Araştırmalardan biri, oksijen maskelerinin altında sakal bırakan yolcularda yüzde 16 ile 67 ortasında sızıntı olduğunu buldu. Üstelik acil durum nedeniyle ağır gerilim ve hatta koşturmaca yaşayan mürettebatın oksijene çok daha fazla gereksinimi oluyor ki, gereğince oksijen alamadıklarında insanların bayılmaları için saniyeler kâfi.
Tabi, pilotlar için kelam konusu olan risk, yolcular için de geçerli. Şayet uçakta oksijen maskesi takmanız gereken acil bir durum yaşarsanız ve uzun sakallarınız varsa, oksijen kaybını önlemek için maskeyi yüzünüze çok sıkıca bastırmanızı tavsiye ederiz. Bu kaçağı büsbütün engellemese de bir ölçü azaltacaktır.
News
