Almanya’da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yer almanın çok büyük bir memnunluk olduğunun altını çizen Özmen, “Öncelikle buradan Türkiye’deki tüm vatandaşlarımıza, Almanya’daki gurbetçi vatandaşlarımıza hürmetlerimi, selamlarımı gönderiyorum. Bu mutluluğumuzu şampiyonada başarılı olarak katlamak istiyoruz. Çok farklı bir his. Berlin’de Almanya ile hazırlık maçı yapmıştık ve çok şükür kazanmıştık. Oradaki insanların memnunluğunu, memnunluk gözyaşlarını gördüğünüz vakit çok farklı hisler hissediyorsunuz. En büyük gayemiz buradaki vatandaşlarımıza, buradaki yurttaşlarımıza tekrar bu memnunluğunu yaşatmak. Hakikaten çok düzgün bir ulusal kadromuz var. Çok uygun bir teknik grubumuz var. İdare olarak her vakit onların yanındayız. Biz değil yalnızca. Türkiye’yi seven herkesin, soydaşlarımızın da ulusal kadromuzun yanında olduğunu hissediyorum. Biz bu turnuvada çok uygun yerlere geleceğiz. Öncelikli maksadımız kümelerden çıkmak. Sonra da gidebildiğimiz yere kadar gitmek. Çok âlâ bir nesil yakaladık. Kimileri diyor ya ‘Hayal’; bu hayal değil. Bugün Inter’in kaptanı bizim kaptanımız. Avrupa’nın da en değerli orta saha oyuncularından. Real Madrid’de oynayan bir evladımız var: Arda Güler. Kenan Yıldız, Zeki Çelik… Hepsi. Kendi ligimizde oynayanlar: İrfan Can’ı, Kerem’i hepsini saymak istiyorum. Çok değerli bir takımımız var. Bu takım bize yalnızca Avrupa Futbol Şampiyonası’nda değil ilerleyen periyotlarda de Dünya Kupası da büyük amacımız. Orada da muvaffakiyetler yaşatacaklarına inanıyorum. Halkımızın büyük ilgisi, futbol sevgisi. Ekibimiz büyük ışık veriyor” sözlerini kullandı.

“ALLAH KORUSUN BAŞARISIZ OLURSAK BENİM İÇİN O VAKİT SÜRPRİZ OLUR”

Alman basınında A Ulusal Futbol Kadrosu ile ilgili çıkan övgü dolu haberleri de takip ettiğini aktaran Özmen, “Ben sürpriz denildiği vakit biraz rahatsız oluyorum. Sürpriz beklenmedik bir şeydir. Bizim sahiden ulusal kadromuzdan beklentimiz var. Allah korusun başarısız olursak benim için o vakit sürpriz olur. Başarıda bir sürpriz görmüyorum. Türkiye’de futbolla ısınan kusursuz bir iklim var. Bu iklimde vakit zaman fırtınalar oluyor. Büyük bir aileyiz. Ailenin de şu an en büyük meyvesi ulusal kadro. Burada bunun karşılığını alacağımıza inanıyorum. İnanın bizim gençlerimiz çok daha yetenekli, çok daha farklı. En son İsviçre ile oynanan U16 maçımızı izledim. O maçı da kazanmıştık. Avrupalı bir kadroyla oynadığımızda bizim çocuklarımız daha zayıf, daha çelimsiz lakin artık bakıyorum çok düzgün bir nesil geliyor. U16’daki oyunculardan en az 4-5 adedinin EURO 2032’de oynayacağını düşünüyorum. ‘Bizim altyapımız yok, bizim altyapımızda dertlerimiz var’ diyoruz. Bazen olumsuz şeylere bakarak yeterli şeyleri de görmezden geliyoruz. Türkiye’de futbol 100 yıldır yaşıyor. Şampiyonalara katılıyoruz. Ulusal gruplarımızın dünyadaki tertiplere katılması, bunlar çok değerli şeyler. Şu anda biz FIFA’da da UEFA’da da değerli, pahalı ve kıymetliyiz. Ben bunun ivme kazanarak devam edeceğine inanıyorum. Biz 85 milyonluk nüfusa futbolun direkt ya da endirekt olarak girdiği bir ülkeyiz. 5 yaşındaki çocukla 80 yaşındaki büyüğü futbolla sevinç yaşayabiliyor. Bizim futbolda güzel hisler yaşamamız lazım” değerlendirmesinde bulundu.