Özer, “Galatasaray bilhassa yediği golden sonra sergilediği parmak ısırtıcı futbolu ile dev bir tsunami üzere önünde ne varsa silip süpürdü, gitti.” tabirlerini kullandı.

İŞTE HALİL ÖZER’İN DEĞERLENDİRMESİ:

“Galatasaray’ın ligin son haftalarında 4 puan öndeyken şampiyonluğu vereceğini düşünmek asla gerçekleşmeyecek büyük bir hayaldir. Fakat balık kavağa çıkarsa, kırmızı kar yağarsa, Sivas’a deniz gelirse olur. Lig benim gözümde esasen Fenerbahçe’nin iki puan bıraktığı Sivas deplasmanında bitmişti. Artık uzatmaları oynuyoruz.

Galatasaray bilhassa ikinci yarıda yıldızları, futbolu, seyircisi, harika konsantrasyonu ile çok kolay ve farklı bir galibiyet aldı. Ve bu son haftalarda, rakip ne kadar gününde olmasa da bu kadar tesirli ve enerjik oynamak o denli kolay değil.

Birinci yarıya baktığınız vakit alanda tartışmasız Barış Alper üzere bir silahın tartışılmaz üstünlüğü vardı. O denli iki gol attırdı ki sürat, akıl ve denetimin bileşiminden doğan iki asist.

Bire birde çok rahat ve en değerlisi bu dönem başını kaldırmayı öğrendi. Üstelik son paslarda yani asistlerinde, topun sürat ayarını güya eliyle yapıyormuş üzere. Dokun kâfi. Lakin bazen arkadaşlarından o denli toplar istiyor ki o pasları Tony Kross’un bile atması mümkün değil.

İkinci golde Mertens son vuruşu yapmadan İcardi’nin topun üstünden atlamasını da unutmayalım. Esasen İcardi’nin birinci yarıda yaptığı tek olumlu hareket topa dokunmamasından kaynaklandı. Yoksa ne koşabiliyordu, ne gidebiliyordu. Olağan bu aldatıcı bir durum. Sivas ikinci yarıda İcardi faktörünün, ne büyük golcü olduğunun çok yakından şahidi odu.

Aslında Sivasspor birinci anlarda biraz direnmeye çalıştı. Fakat dün birinci yarıda Galatasaray orta alanı ve savunması ani atakları çok âlâ denetim etti. Bilhassa ofsayt çizgisine dikkat ederek Koita ve Manaj’ı neredeyse oyundan küstürdüler. Yani Galatasaray defansı resmen ince personellik yaptı. Olağan orta alanda Torreira ile Kerem faktörünü unutmayalım.

Galatasaray bu yarıda çok gol konumuna girmedi. Şut yüzdesi ise sıfırın altındaydı. Fakat iki fırsat yakaladı ikisini de attı. Zati bu konumları Hakim ile Mertens’in teknik olarak kaçırma imkanı hiç yoktu.

İkinci yarı ise Sivas gol attığına bin pişman oldu. İcardi’nin devreye girmesi, Mertens’in oyuna tartısını koyması, Ziyech üzere bir ustanın yeniden sahne alması Sivasspor’u yerle bir etti. Alışılmış bunda da Sivas orta alanının her iki yarıda da hiçbir varlık gösterememesinin tesirini de ekleyelim. Yalnızca Manaj bir şeyler yapmaya çalıştı o kadar. Onun dışında Sivasspor’da elle tutulacak tek bir oyuncu bile yoktu. Hepsi Galatasaraylı futbolcuların ve tribünlerin inanılmaz baskısı karşısında teslim bayrağını çaresiz bir biçimde çekiverdi. Sonuç olarak Galatasaray bilhassa yediği golden sonra sergilediği parmak ısırtıcı futbolu ile dev bir tsunami üzere önünde ne varsa silip süpürdü, gitti.”