Başşehir grubunda Niyazi Akdaş’ın istifa etmesinin akabinde mart ayında yapılan genel konseyde başkanlığa seçilen Osman Sungur, Real Madrid forması giyen Arda Güler’in haklarının Fenerbahçe’ye devranı, Gençlerbirliği’nin son durumu ve kırmızı-siyahlı kulübün gayelerine ait AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Teknik Yöneticisi Carlo Ancelotti’nin Real Madrid’in ligde oynadığı son maçlarda birinci 11’de vazife verdiği Arda Güler’i Gençlerbirliği’nin, bir sefer olsun A Kadro forması giymeden İstanbul’a gönderdiğine dikkati çeken Osman Sungur, “Hadi sizden evvelkiler yanlış yaptı, Arda Güler’i bir defa olsun A Grup forması giymeden İstanbul’a gönderdi. Siz neden adeta senet kırdırır üzere mukaveleden doğan haklarınızdan vazgeçtiniz? Bakın Arda oynadıkça Fenerbahçe kazanıyor. Arda seviniyor, Fenerbahçe seviniyor, biz ise kederleniyoruz. Arda Güler’ken biz neden kederliyiz? ‘Keşke’ diyoruz şöyle olsaydı, bu türlü olsaydı, hem de kaç keşke var.” diye konuştu.

Gençlerbirliği altyapısını en kısa müddette eski günlerine taşımanın “görevleri” olduğunu vurgulayan Sungur, “Ama söylediğim üzere Beştepe’de misyon alan her teknik adam bunu bilmeli. Efendim işte çok gençler, kâfi değiller, biraz daha yetişmesi lazım, kadronun savı, benim mesleğim… Hayır Gençlerbirliği’nde öncelik her vakit altyapıdır her vakit Gençlerbirliği’nin kimliğidir.” tabirlerini kullandı.

Afrika atasözü: “Kaybetmem; ya kazanırım ya öğrenirim”

Kırmızı-siyahlı topluluğun karşısına play-off’a kalmış bir takımın başkanı olarak çıkamamanın üzüntüsünü yaşadığını aktaran Sungur, Tuzlaspor müsabakasının uzatma dakikalarında yedikleri gol sonucunda gayeye ulaşamadıklarını hatırlatarak “Ancak futbol 30 saniyede dünyaları da kazanabileceğiniz veyahut her şeyden de olabileceğiniz bir yarış.” dedi.

“Sezonun yükünü bu 30 saniyeye yükleyemeyiz.” tabirini kullanan Sungur, “Suçu sadece hakem kusuruna da bağlamak istemiyorum, bu iş oraya kalmamalıydı. Ben bu özeleştiriyi yapıyorken herkesin, hakemlerden MHK’ye kadar önemli öz tenkit yapması gerekiyor.” diye konuştu.

Dönemin tamamının hatta Gençlerbirliği’nin son 3 yılının yeterli kıymetlendirilmesi gerektiğini lisana getiren Osman Sungur, şöyle devam etti.

“Neredeyse altı ayda bir kongreye giden kulüp oldu Gençlerbirliği. Bu kadar çok kongrenin yapıldığı bir kulüpte planlı programlı bir idare olamaz, olmadığını da çok yakından müşahede ediyorum. Hani bir kelam vardır ‘Söylesem etkisi yok, sussam gönül razı değil.’ Geldiğimizde yalnızca kongre üyelerimizin değil, futbolcularımızın da kongrelerden yorulduğu bir ortam bulduk. Tesiste tam bir güvensizlik ortamı hakimdi. Evvel futbolcularımıza kararlılığımızı ve onlara olan inancımızı aşılamaya çalıştık. Futbolcularımız biliyorlardı ki alacakları bir yenilgiyle topluluğumuza yaşatacakları ufak bir hüzünle kongre kararı almayacak bir idare arkalarındaydı. Son saniyelere kadar bizleri umutlandıran futbolcularımı ve teknik takımımı samimiyetle kutluyorum. Teknik takımımın ellerinden gelenin en düzgününü yaptığını düşünüyorum.”

Osman Sungur, bir Afrika atasözüne atıfta bulunarak “Kaybetmem; ya kazanırım ya öğrenirim. Öğrendiklerimizle gelecek dönemi umutla bakıyoruz.” sözlerini kullandı.

Vazifeye geldikten sonra “takım olarak kazandıkları ve birlikte öğrendikleriyle gelecek döneme umutla baktıklarını” söz eden Sungur, “Şapkamızı önümüze koyacağız. Herkesten de tıpkı yaklaşımı bekliyoruz. Başarıda ortaksak bu kayıpta da elbette ortağız.” diye konuştu.

Gençlerbirliği “ya yetiştirir ya keşfeder”

Osman Sungur, kırmızı-siyahlı kulübün karakterinin “yetiştirmek ve keşfetmek” olduğunu söyledi.

Kulüplerin karakterlerinin olduğunu lisana getiren Sungur, “Her kulübün bir karakteri vardır. Nedir Gençlerbirliği’nin en besbelli özellikleri? Burası ya yetiştirir ya keşfeder. Gençlerbirliği’nde vazife almış, alacak her teknik sorumlu bilmeli ki burası kimileri için emekliliğe hazırlanma yeri değildir. Son üç yılın faturası bu iki özelliğimizden tabiri caizse fabrika ayarlarımızdan uzaklaşmak oldu. Gençlerbirliği’nin altyapısı Gençlerbirliği’ne futbolcu yetiştirmelidir öteki kulüplerin altyapısına değil.” biçiminde konuştu.

Teknik yönetici Sinan Kaloğlu’nun kontratının devam ettiği bilgisini veren Sungur, “Hocamızın kontratı devam ediyor kendisiyle istişare etmeden bir şey söylemek onun emeğine haksızlık olur. Muvaffakiyet ya da başarısızlığı takdir edecek kamuoyudur fakat onun emeği de akıllardan çıkarılmamalıdır. Son maçtan başlayarak geriye gerçek bir dönem değerlendirmesi elbette yapacağız. Profesyonel ömür bu, hocamızın farklı bir tasarrufu, farklı bir beklentisi de olabilir.” tabirlerini kullandı.

“Yeni İrfanlar, yeni Ahmetler yeni Ardalar…”

Osman Sungur, “Bize yeni İrfanlar yeni Ahmetler yeni Ardalar çıkaracak bir altyapı amacımız var. Bu mevzuda ısrarcı ve kararlıyız.” dedi.

Yönetim kurulu olarak gelecek hafta toplanıp gelecek dönemin yapılanmasına vakit kaybetmeden başlamak istediklerini lisana getiren Sungur, “Hem mali hem de sportif olarak Gençlerbirliklilerin yarınlara umutla bakacakları bir grubun temelini atmak niyetindeyiz.” diye konuştu.

Atılacak temelde “altyapı oluşumunun” kıymetli yere sahip olacağını vurgulayan Osman Sungur, “Sezonda birkaç maçı kazanıp sevinç naraları atacağımız bir altyapı değil, bize yeni İrfanlar yeni Ahmetler yeni Ardalar çıkaracak bir altyapı amacımız var. Bu bahiste ısrarcı ve kararlıyız. İrfan Can, A kadroya çıktığında altyapıdan sorumlu yöneticiyi hatırlayan olmaz. O ya da bu değil Arda Güler’den bahsedilirken Gençlerbirliği’nden çıktığı konuşulur. Osman Sungur’un varlığıyla var olacak, gittiğinde ortadan kalkacak bir sistem istemiyoruz. Geleceğin Gençlerbirliği hayaliyle yaşıyoruz. Ayakları yere basan Gençlerbirliği’ni yine kurarken bu daima aklımızda olacak.” değerlendirmesini yaptı.

“Kuru kuru dayanak isteyemezsiniz”

Kendisi ve idare konseyindeki arkadaşlarıyla “önemli bir maddi yükü göze aldıklarını” aktaran Sungur, “devraldıkları” miras nedeniyle istemeyerek de olsa Ankara’nın kurumlarından, idarecilerinden takviye isteyeceklerini söyledi.

İdare olarak dayanak isteyebilmeleri için kendilerinin de Ankara’ya kıymet katması gerektiğini kaydeden Osman Sungur, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Bu kentin çocukları ve gençleri için bir şey yapmamız lazım. Kuru kuru takviye isteyemezsiniz. Adama sorarlar, pekala sen Ankara için ne yaptın? Efendim biz Ankara’da kurulduk, Ankara grubuyuz. Oldu, o vakit Ankara’da doğan her borçlu gitsin belediyenin kapısını aşındırsın. Bizden evvelki arkadaşlar Gençlerbirliği’nin imajını da aşındırmışlar. Bu türlü nereye gitsek güya herkes ihtiyatla konuşuyor bizimle, sanki ne vakit para isteyecekler, isterlerse ne diyeceğiz. Yani kusura bakmayın lakin kimilerinin yaptığı kusurları niçin Ankaralılar ödesin. Elbette biz de dayanak isteyeceğiz. Lakin o denli projeler götüreceğiz ki her gittiğimiz makama, diyecekler ki, haydi yapın bunları, zira biz de Ankara’ya hizmet edeceğiz.”