Deneyimli oyuncu, Siyah-beyazlılara özel birinci sefer açıklamalarda bulundu. 

İşte Gabriel Paulista’nın o açıklamaları;

Güney Amerika futbolu ile Avrupa futbolu ortasındaki temel farklar nelerdir?

“Bence evvelki yıllarda Güney Amerika ve Avrupa futbolu ortasındaki fark çok büyüktü. Lakin son yıllara baktığınız vakit Güney Amerika futbolunun artık çok düzgün bir evreye geldiğini, çok geliştiğini söyleyebilirim. Bilhassa Brezilya’daki gruplar gelişme kaydetti. Brezilya’daki birtakım kadroların Avrupa kulüpleriyle rekabet edebilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum.”

Güney Amerika genel olarak taraftarları ve tribün kültürü ile ön plana çıkar. Burada da seni ateşli bir taraftar kümesi bekliyor. Onlara neler söylemek istersin, seni bekleyen bu taraftar kümesi ile alakalı internette denk geldiğin videolar/görseller oldu mu?

“Sanırım benim bir oyuncu olarak karakteristik özelliğim bir savaşçı olmam. Her vakit ekip arkadaşlarım ve kulüp için savaşan bir oyuncuyum. Mesleğim boyunca daima bu türlü oldum ve ailemden, ebeveynlerimden çok şey öğrendim. Bu özelliğimi ebediyen geleceğe taşırım. Beşiktaş’ta da bu farklı olmayacak. Alanda her vakit kazanma isteğimi göstereceğim. Beşiktaş’ta olmak, taraftarlarla birlikte olmak benim için çok değerli. Buradaki taraftarın tutkusunu biliyorum ve bu bana alanda çok şey katacak. Her vakit bu arma için savaşan bir oyuncu olacağım.”

Kariyerinde kırılma anı olarak görebileceğin/değerlendirebileceğin bir gün yahut vakit dilimi var mı?

“Şu anda bu türlü bir anı belirlemek biraz sıkıntı, birden fazla anım var zira. Avrupa’ya gelmek benim için çok kıymetli bir başarıydı. Mesleğimdeki katiyetle kıymetli anlardan birisi de birinci kere profesyonel olmam ve Brezilya’da Esporte Clube Vitória’ya katılmamdı. Benim için büyük bir hayaldi. Avrupa’ya gelmek, buraya transfer olmak kolay bir şey değil ve elbette sıkıntı anlarım da oldu. Lakin birinci profesyonel imzam ve Avrupa’ya gelmem benim için mesleğimdeki en değerli anlardı.”

İstediğin özel bir forma numarası var mı? Varsa sebebi nedir?

“Her vakit beş numarayı sevdim. Çocukluğumdan beri mahalle okullarında daima beş numarayı giymek istedim. Corinthians’ı tutuyordum ve Corinthians, Mascherano’yu transfer ettiğinde, Mascherano beş numara giymişti. Onun oyun şeklini çok beğeniyordum ve o andan itibaren beş numara giymek istedim. Vitória’da bu numarayı giyemedim zira Brezilya’da savunma oyuncuları çoklukla bir, iki, üç, dört numara giyerler. Lakin Avrupa’da bu hayalimi gerçekleştirdim ve Arsenal ve Valencia’da uzun yıllar beş numarayı giydim. Maalesef Atletico Madrid’de beş numara giyemedim zira o numara öteki bir oyuncudaydı. Artık bu beş numarayı almak için çabalayacağım zira mesleğim için kıymetli bir numara.”

Türkiye’ye olduğu üzere Beşiktaş’a da çok sayıda Brezilyalı futbolcu geldi ve gelmeye de devam ediyor. Beşiktaş’a geçmişten beri gelen Brezilyalı futbolcuları takip etme bahtın oldu mu?

“Son vakitlerde biraz Talisca’nın mesleğini takip ettim zira Brezilya’da onunla karşılaştık, Vitória ve Bahia derbisinde de oynadık. Rekabet düzeyi yüksek maçlar oluyor. Olağan ikimiz de kendi kadromuz için çaba ettik bu maçlarda. Bildiğiniz üzere akabinde Benfica’ya gitti ve burada da oynadı; onun için değerliydi. Dediğim üzere onu takip ettim. Ayrıyeten yanlış hatırlamıyorsam Vagner Love da buradaydı, kısa bir mühlet için. İkisi de Brezilya futbolu için kıymetli isimler.”

Beşiktaş ile alakalı yakın çevrenden bilgi yahut tavsiye veren oldu mu?

“Direkt olarak Beşiktaş hakkında değil, ancak kent hakkında bilgiler aldım. Valencia’dan eski grup arkadaşım, birebir vakitte ulusal kadro oyuncusu Cenk Özkaçar’la konuştum. Bana kent, ülke ve burada bulunan imkanlar hakkında çok şey anlattı. Hem benim hem de ailem için en uygun şeylerin burada olduğunu söyledi. Şu anda yavaş yavaş keşfetmeye başladım ve bu kulübün tarihini daha çok öğrenmeye çalışacağım.”

Beşiktaş’taki maksadın ve burada yapmak istediklerini anlatabilir misin?

“Bir sportmen büyük bir kulübe geldiğinde her vakit şampiyonlukları düşünür. Benim için de farklı olmayacak. Birinci fikrim, yeni grup arkadaşlarımla, antrenörle ve oyun stiline en süratli biçimde ahenk sağlamak. Kulüpte kendi öykümü oluşturmak ve şampiyonluklar kazanmak istiyorum. Bu, oyuncu ve kulüp için kıymetlidir. Futbolda çok tecrübem var fakat hala öğrenecek çok şeyim var. Her vakit gelişmeye çalışacağım ve bu da burada farklı olmayacak. Her idmanda ve her maçta kendimizi güçlendireceğiz ve büyük amacımız olan şampiyonluklara odaklanacağız.”

Türk yemekleri hakkında alım var mı?

“Aslında hayır, Türk yemekleri hakkında pek bir şey bilmiyorum lakin elbette öğreneceğim. Ülkenin kültürlerini ve yemeklerini keşfetmeye çalışacağım. Şu anda her şey çok süratli gelişti ve artık ailemle birlikte tatil için Brezilya’ya döneceğim. Döndüğümde, gayelerime odaklanarak ve ailemle birlikte ülkenin kültürünü keşfederek devam edeceğim. Bakalım ne üzere özel şeyler var.”

Beşiktaş’ta daha evvel Zago – Ronaldo ikilisi oynadı. Yeniden buradan yolu geçen Marcelo, Wellinton, Rhdolfo üzere stoperler vardı iz bırakan. Bu isimler hakkında neler düşünüyorsun?

“Aslında genel olarak onlarla ilgili pek bilgim yok. Zago’nun yeterli bir oyuncu olduğunu biliyorum onu neredeyse hiç izlemedim fakat nasıl bir tesir yarattığını ve kıssasını biliyorum. Zago çok savaşçı bir stoper. Beşiktaş’ta kısa mühlet oynamış olsa da taraftarların ve kulübün efsanesi oldu. Bu yüzden hem Zago’nun hem diğerlernin burada yaptıklarını öğrenmek istiyorum ki böylelikle ben de onlar üzere burada değerli izler bırakabileyim. Ve natürel ki kendi öykümü de yazmak istiyorum.”

Şu an neler hissediyorsun?

“Sanırım mesleğimde bir büyük kulüpte daha oynayacağım için keyifli ve kendimi gerçekleştirmiş hissediyorum. Çocukluğumdan beri her vakit profesyonel bir futbolcu olmayı hayal ettim. Herkes şampiyonluklar kazanmayı ve büyük kulüplerde oynamayı hayal eder. Lakin ben bu düzeylere geleceğimi, bu kadar büyük kulüplerde oynayacağımı hiç düşünmemiştim. Hasebiyle çok keyifli ve kendimi gerçekleştirmiş hissediyorum. Ailemle arkadaşlarımla menajerlerimle birlikte, hayatımdaki gayelerime hakikat her vakit ilerlemeye çalışacağım.”

Bir idolün var mı?

“Evet, iki tane var. Lúcio benim için büyük bir referans oyuncu oldu, bilhassa de babam için; babam, oyun şeklimin Lúcio’ya çok benzediğini söyler. Ayrıyeten Ayala’yı da çok beğenirim. Onun oyun şeklini çok seviyorum. Her vakit çok büyük bir istek ve uğraş gösterirdi, ayrıyeten benim üzere Valencia’da da bir idol oldu. Bu yüzden onların müsaadeden gitmeye çalıştım ve meslek olarak onlara yaklaştığımı söyleyebilirim. Kendimi geliştirmeye devam etmek istiyorum.”