İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasının akabinde yaşanan ve stadyum müdürü Ali Çelikkıran’ın darbedildiği olaylara ait soruşturması sürüyor.

Soruşturma kapsamında Fenerbahçe Kulübü hekimi Ertuğrul Karanlık, eski yönetici Hulusi Belgü ile Emre Kartal’ın Basın Kabahatleri Soruşturma Ofisi’nce alınan savcılık tabirlerine ulaşıldı.

EMRE KARTAL’IN İFADELERİ

Şüphelilerden Emre Kartal sözünde, maçta Fenerbahçe’nin akredite tahlil antrenörü olarak misyon yaptığını, olağanda Fenerbahçe Futbol Kulübü’nün yardımcı antrenörü olduğunu söyledi.

Maç öncesinde ve sırasında yaşanan olaylardan ötürü maç sonunda grup olarak soyunma odasına gitmek zorunda kaldıklarını, Galatasaray’ın futbolcu ve teknik takımının koridorda tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu sav eden Kartal, grubun soyunma odasına girmesinin akabinde kelam konusu hakaretlerin devam ettiğini öne sürdü.

Kartal, Galatasaray vazifelilerinin, Spor Şube memurlarının müsaadesi olmasına karşın maddelere alışılmamış formda ekiplerinin soyunma odasından çıkmasına müsaade vermediğini ve soyunma odasında alıkonulduklarını savunarak, “Organizasyon hala Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) nezareti ve kontrolü altında olmasına ve stadyumdan çıkış yapmamış olan ekibimiz ve teknik görevlilerimizin fotoğraf çektirmesini, alana çıkışını engelleyen rastgele bir düzenleme olmamasına karşın Galatasaray görevlilerince haksız halde engellendik.” dedi.

Bir müddet sonra grup ve yöneticilerle fotoğraf çektirmek için polis eşliğinde alana çıktıklarını anlatan Kartal, bu sırada Galatasaray yöneticileri ve vazifelilerinin engellemesiyle karşılaştıklarını ve kendilerine hakaret edildiğini öne sürdü.

Kartal, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Sahaya çıktıktan sonra son derece doğal olarak galibiyet sevinci içerisinde bayrağımız ile futbolcular, yöneticiler ve tüm teknik takım fotoğraf çektirmek istedik. Bu esnada Galatasaray vazifelileri fizikî ve kelamlı müdahalede bulunarak bizi engellemeye devam ettiler. Ardından yöneticimiz Ahmet Ketenci, tabibimiz Ertuğrul Karanlık ve ekibimizden kaleci İrfan Can Eğribayat, Mert Hakan Yandaş, Oosterwolde ve şu anda ismini hatırlayamadığım bayan bir yönetici Fenerbahçe bayrağımız ile fotoğraf çektirirken, bir şahsın süratle üzerimize gelip bayrağımıza saldırdığını ve gasbetmeye çalıştığını gördüm. Daha sonra Ertuğrul Karanlık kendisini bayraktan uzaklaştırmaya çalıştı.”

EMRE KARTAL’DAN TRABZONSPOR MAÇI ÖRNEĞİ

Bu sırada Galatasaray vazifelileri ile arbede yaşanmaya devam ettiğini, bayrağı almaya çalışan kişinin Ertuğrul Karanlık’ın dudağına vurduğunu, Karanlık’ın yüzünde kan olduğunu ve yere düştüğünü gördüğünü anlatan Kartal, “Hızla üzerimize gelen ve bize saldıran şahıs futbolcu değildi, sivil kıyafetliydi. Sonradan şahsın stadyum müdürü Ali Çelikkıran olduğunu öğrendim. Misal hadiseleri yakın vakitte Trabzonspor ile karşılaştığımız karşılaşma sonunda da yaşadığımız için büyük bir kaygı ve heyecan içinde, büsbütün kendimizi müdafaa içgüdüsüyle hareket ederek ilgili şahsın saldırısını engellemeye ve durdurmaya çalıştım.” dedi.

Trabzonspor maçından sonra sözüyle birlikte savcılığa sunduğu sıhhat raporunda ağır şiddete maruz kaldığının görüleceğini söyleyen Kartal, hem Galatasaray hem de Trabzonspor maçlarının akabinde toplumsal medya hesaplarından tehdit edildiğini, hala devam eden bu durumdan psikolojisinin olumsuz etkilendiğini belirtti.

Kartal, “Gerek bu yaşananlara gerekse de milyonlarca taraftarımızı temsil eden kutsal bayrağımızın gasbedilmeye çalışılmasına karşı yalnızca grubumuzu ve bayrağımızı muhafaza refleksiyle hareket ettim. Sadece o anki panik ve kaygı içerisinde haksız saldırıyı durdurmaya ve engellemeye çalıştım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Kimseye karşı hakaret yahut tehdit içerikli telaffuzlarda bulunmadım, taammüden yaralama hatasını işlemedim.” diye konuştu.

“DOKTURUN AĞZINDAN GELEN KANI GÖRDÜKTEN SONRA PANİK YAŞADIM”

Spor Güvenliği Şube Müdürlüğünce gönderilen evrak ve Galatasaray Spor Kulübünün şikayet dilekçesi ekinde, müşteki Ali Çelikkıran’a yumruk attığının tespit edildiğinin söz edilmesi üzerine Kartal, “Olaylar başladığı sırada ben kamera imajlarında yokum. O sırada arkadaşımla telefonda konuşuyordum. Sonrasında Çelikkıran’ın tabibimiz Ertuğrul Karanlık ile olan arbedesini gördüm. Tabibin ayağı kaydığı sırada kendisine vurduğunu ve yere düşürdüğünü gördüm. Hekimin ağzından gelen kanı gördükten sonra panik yaşadım. Bu kişi ayrıyeten Fenerbahçe bayrağına asılarak çekmeye çalıştı. Ben de olayların şokuyla o arbedeye yanlışsız koştum. O anki panik ve şokla ne yaptığımı hatırlamıyorum.” dedi.

ERTUĞRUL KARANLIK’IN SÖZLERİ

Şüphelilerden Ertuğrul Karanlık da kelam konusu maçta Fenerbahçe kulüp hekimi olarak vazife yaptığını, maçın akabinde alanda sevinç şovlarında bulunamadıklarını ve polis tarafından soyunma odasına alındıklarını söyledi.

Futbolcular ve görevlilerle burada yaklaşık 1 saat beklediklerini, Galatasaray taraftarlarının stadyumdan ayrıldığı bilgisini öğrendikten sonra polis eşliğinde alana çıkarak sevinçlerini yaşamak istediklerini ilettiklerini anlatan Karanlık, polislerin kendilerine, tüm taraftarın tribünden ayrıldığını ve alana çıkmalarında sakınca olmadığını söylediklerini kaydetti.

Karanlık, alana çıkmalarına müsaade verildikten sonra futbolcular, yöneticiler, vazifeliler ve Spor Şube polis memurlarıyla alana gerçek gittiklerini, alana çıkış tünelinin bulunduğu yerde Galatasaraylı ve TFF’den yetkili olduğunu düşündüğü bireylerin kendilerine engellemelerde bulunduklarını tez etti.

Bu sırada Spor Şube’nin en yetkili müdürünün o bireylere, stadyum büsbütün boşaldığı için sakınca olmadığını ve yalnızca fotoğraf çektirileceğini söylediğini belirten Karanlık, “Ali Koç liderimiz en önde olmak suretiyle tüm ekip alana girdik. Alanda Fenerbahçe Kulübü’nün fotoğrafçısı bizleri ve futbolcuları çekmeye başladı. Lakin fotoğraf çektirdiğimiz sırada bile Galatasaraylı yönetici yahut misyonlu olduğunu kestirim ettiğim şahıslar bizlere müdahale edip engellemeye devam ediyorlardı.” dedi.

Ertuğrul Karanlık, sözüne şu sözlerle devam etti:

“Sevinme şovları devam ederken Fenerbahçeli futbolcular Mert Hakan Yandaş, Mert Müldür, Jaden Oosterwolde, yöneticiler Ahmet Ketenci, Simla Türker Beyazıt, Bekir İrdem ile küçük bir küme olarak Fenerbahçe bayrağıyla fotoğraf çektirmek istedik. Hatta bayrakla fotoğraf çektirmek için orada yetkili olan bir Spor Şube polisinden müsaade istedim, verdi. Ben de telefonumla bu bireylerin Fenerbahçe bayrağı tuttukları halde fotoğraflarını çektim. Bu sırada bir kişinin bağırıp küfür ederek yanımıza yanlışsız koştuğunu gördüm. Gelir gelmez bana fiziki müdahalede bulunarak kenara itti ve bayrağı almaya çalıştı. Olay çok süratli geliştiği ve misal bir olayı Trabzonspor deplasmanında da yaşadığımız için bu bireye mahzur olmak hedefiyle kucaklayıp çekmeye çalıştım. Zira Trabzon deplasmanında taraftarlardan birisi bıçakla üstüme geldi hatta birisi köşe bayrağıyla üzerime gerçek koştu. Zati bir travmamız mevcuttu. Kendisine mani olmak istediğim sırada ağzıma vurdu. Ben hala olayın ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Zira olaylar çok süratli bir halde gelişti.”

Kendisine vuran kişiyi tanımadığı için makus şeyler yapabileceği kaygısıyla durdurmaya çalıştığını söyleyen Karanlık, kendisinin yumruk yahut tekme atmadığını, tehdit ve hakaret içerikli kelamlar söylemediğini, olay yerinin bir anda karıştığını beyan etti.

Karanlık, arbede bittikten sonra elinin çizildiğini, bacağının kanadığını fark ettiğini anlatarak, aldığı darp raporunu soruşturma belgesine sunacağını söyledi.

Ertuğrul Karanlık, ”Sadece bayrağı almaya çalışan, sonradan isminin Ali Çelikkıran olduğunu öğrendiğim kişiyi engellemeye çalıştım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, hatasızım.” dedi.

Spor Güvenliği Şube Müdürlüğünce gönderilen evrak ve Galatasaray Spor Kulübü’nün şikayet dilekçesi ekinde müşteki Ali Çelikkıran’a yumruk attığının tespit edildiğinin söz edilmesi üzerine de Karanlık, ”Olaylar çok süratli bir halde gelişti. Ali Çelikkıran’a yumruk attığımı hatırlamıyorum zira esasen birinci darbeyi ben almıştım.” dedi.

HULUSİ BELGÜ: LİDERİMİZ ALİ KOÇ’UN DA ELİNDEN YARALANDIĞINI GÖRDÜM

Şüphelilerden Hulusi Belgü ise tabirinde, alışveriş merkezi ve turizm bölümünde faaliyet gösteren iş insanı olduğunu, 1998-2000 yılları ortasında Fenerbahçe Spor Kulübü’nde yöneticilik yaptığını lakin şu anda kulüpte rastgele bir misyonu olmadığını söyledi.

Galibiyet sevinci yaşamak ismine alana çıktıklarında yöneticiler Fenerbahçe bayrağıyla fotoğraf çektirirken ismini sonradan öğrendiği Ali Çelikkıran’ın süratle üzerlerine hakikat geldiğini ve grubun bayrağına saldırdığını gördüğünü söyleyen Belgü, “Ben fotoğraf çektirenler ortasında değildim. Daha sonra Ertuğrul Karanlık bayrağı almaya çalışan kişiyi bayraktan uzaklaştırmaya çalıştı. Lakin belirttiğim şahıs ve Galatasaray vazifelileri ile ekibimiz ortasında arbede yaşanmaya devam etti. Bu esnada tabibimizin yüzünde kan olduğunu, yere düştüğünü ve liderimiz Ali Koç’un da elinden yaralandığını gördüm.” dedi.

Belgü, kendilerini muhafaza içgüdüsüyle hareket ettiğini ve kendilerine saldıran kişiyi durdurmaya ve engellemeye çalıştığını savunarak, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi.

Spor Güvenliği Şube Müdürlüğünce gönderilen evrakta ve Galatasaray Spor Kulübü’nün şikayet dilekçesi ekinde kendisinin de müşteki Çelikkıran’a yumruk attığının ve gerisinden koşarak saçından çektiğinin tespit edildiğinin söz edilmesi üzerine Belgü, “Ben olayları ayırma uğraşı içerisindeydim. Lakin Ali Çelikkıran şu anda söylemek istemediğim galiz küfürler etti. Kendisine vurmak hedefiyle değil de uzaklaştırmak hedefiyle müdahalede bulundum. Sonrasında bu kişi içeriye girerken ‘Sen ne yapıyorsun?’ diye geriden gelerek elimi uzattım, ben de hafif istikrarımı kaybettim ve şahıs uzun saçlı olduğu için tokası ve saçı elime takıldı.” diye konuştu.

SORUŞTURMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Trendyol Harika Lig’in 37. haftasında RAMS Park’ta oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin akabinde yaşanan ve stadyum müdürü Ali Çelikkıran’ın darbedildiği olaylara ait 5 kişi hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturma kapsamında, Fenerbahçe Kulübü hekimi Ertuğrul Karanlık, eski Fenerbahçe yöneticisi Hulusi Belgü ve teknik yönetici İsmail Kartal’ın oğlu Emre Kartal tabirleri alınmak üzere savcılığa çağrılmıştı.

Cuma günü İstanbul Adliyesi’ne gelerek Basın Cürümleri Soruşturma Ofisi’nde sözleri alınan 3 kuşkulu isimli denetim talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmişti. Şüpheliler hakkında, yurt dışına çıkış yasağı ve ayda iki kere karakola imza atma halinde isimli denetim önlemine karar verilmişti.