İnsan taklidi yapan uzaylıların, bir yeraltı krallığında yaşayan gelişmiş bir sürüngen ırkıyla tanışması, kulağınıza değişik bir bilimkurgu senaryosu üzere gelebilir. Fakat birebir vakitte bu fikir, UFO’lar hakkında inanılmaz derecede spekülatif yeni bir makalenin de içeriğini oluşturuyor.
Harvard’ın İnsan Gelişimi Programı ve Montana Teknoloji Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından kaleme alınan ve henüz hakem değerlendirmesinden geçmeyen bu çılgın çalışma, Dünya’da ve/veya yakın etrafında (örneğin Ay’da) saklı bir formda yaşayan (örneğin yeraltında) “zeki varlıklar”dan oluşan enteresan bir kümesi kapsayan “kripto-dünyalı canlıların” çılgın dünyasını araştırıyor. Müelliflere nazaran, bu saklı Dünya sakinleri aslında galaksiler ortası ziyaretçilere atfedilen tanımlanamayan hava olaylarının (UAP) birçoklarından sorumlu olabilir.
Bu spekülasyonu inceleyen araştırmacılar, “insan kripto dünyalılar” ismini verdikleri potansiyel UFO pilotlarının birinci kategorisini sunuyorlar. Bunlar, “uzun vakit evvel (örneğin, sel nedeniyle) büyük ölçüde yok edilen, fakat kalıntı biçiminde varlığını sürdüren, teknolojik açıdan gelişmiş eski bir insan uygarlığı” olarak tanımlanıyor.
Muhtemelen volkanlarda yahut okyanusun derinliklerinde gizlenen, hayatta kalan bu birkaç eski harika insan fikri, görünüşe nazaran Albert Einstein’ın eski asistanı olan ve kendisinin ve ünlü işvereninin, 1947’deki argüman edilen Roswell UFO kazasından kurtarılan “biyolojik varlıkları” incelemeye davet edildiğini tez eden Dr. Shirley Wright tarafından birinci kere ortaya atılmıştı. 1993 yılında konuşan Wright, pilotların “sadece beşerler, fakat gelişmiş bir form” olduğunu ve çeşitlerinin “gezegenimizde yeraltında yaşadığını” söylemişti.
Kripto-dünyalıların öbür alt tipleri ortasında, uçan araçlarını dağların altında saklayan son derece gelişmiş insan olmayan primatlar yahut sürüngenler bulunuyor. Örneğin, orta Meksika’daki Popocatepetl yanardağı ve Kaliforniya’daki Shasta Dağı, UFO’ların görüldüğü sav edilen noktalar ve bu nedenle bu “gizli fakat son derece zeki varlıkların” muhtemel ikametgahları olarak tanımlanıyor. Bu cins canlıların yaşadıkları tez edilen bir öteki bölge de okyanusların derinliklerini içeriyor.
Kripto-dünyalı canlıların konutu Ay mı?
Ayrıca muharrirler, şaşırtan bir formda çalışmayla hiçbir ilgisi olmayan, son derece tartışmalı Harvard astrofizikçisi Avi Loeb’in, Ay’ın aslında kripto-dünyasal bir üs olabileceği ve bu tuhaf yaratıkların ve onların inanılmaz uzay araçlarının birçoklarını barındırabileceği tarafındaki çılgın savlarına da değiniyor. Son olarak araştırmacılar, birçok UFO’nun gerisindeki mühendislerin göz önünde saklanıyor olabileceğini ve sırf insan kılığına girme sanatında ustalaşmış uzaylılar olabileceğini söylüyor.
Elbette, bu makaledeki kaynakların çok büyük bir kısmının nitekim kuşkulu kaynaklar olduğu muharrirler tarafından bile kabul ediliyor. Lakin, tekliflerindeki pek çok kusurun farkında olan muharrirler “Her ne kadar bu fikir birden fazla bilim insanı tarafından kuşkuyla karşılanacak olsa da, kimi UAP’lerin tabiatı gereği bu olasılığın çabucak göz arkası edilmemesi gerektiğini savunuyoruz” diyor. Ayrıyeten kripto-dünyalıların varlığının “pek mümkün olmadığını” lakin imkansız olmadığını düşündüklerini de belirtiyorlar.
Araştırmacılar, UFO’larla ilgili mevcut tüm delillere dayanarak, kripto dünyalıların nitekim var olma mümkünlüğünü yüzde 10 olarak kıymetlendiriyor.
Philosophy and Cosmology mecmuasında yayınlanmak üzere kabul edilen çalışmaya şu anda ön baskı olarak ulaşılabiliyor.
News
