Erden Timur: “Kolay bir basın toplantısı olmayacak natürel. Elimde olmayan nedenlerden ötürü 1 aydır, tahminen 1 ayı daha geçkindir gündemi meşgul ettiğim için kamuoyundan özür diliyorum.”

Erden Timur: “Ben şampiyonluktan 1-1.5 ay evvel liderimize mevzuyu ilettim. İdare listesi verilmeden evvel, idarede olmamla ilgili kendi talebini iletince, yakın etrafıma de söylüyorum, o vakit ilettim.”

Erden Timur: “Şampiyonluk yarışı olduğu için bunu o an söylemek mümkün değildi.”

Erden Timur: “Bir şampiyonluk yarışı vardı, Florya’yı rastgele bir halde etkilememek gerekiyordu. Sportif AŞ’deki vazifemiz devam ediyor demek durumundaydık.”

Erden Timur: “Sonrasında da şampiyonluğu kutlama sevinci vardı. Ona da limon sıkmak istemedim. Yazılı açıklayacaktım cuma günü. Perşembe günü lider liderliğinde transfer toplantısı oldu. Onun ardından acil bir bahis da konuşuldu, takip ettiğim sponsorluk problemi vardı. Çabucak yazılı bir şey yapmayayım dedim, cuma günü akşam şuurlu bir toplumsal medya kampanyası başladı. Ardından basın toplantısı yapmaya karar verdim.”

Erden Timur: Konu şuna döndü, nazlandı falan. O denli olmadı. İzah edeceğim. Şampiyonluk gününe kadar kimse bu türlü bir şey diyemezdi. Reddederdim. Şampiyonluk en kıymetli şey. 2 gün sonra açıklayabilirdim lakin o denli değil. Süreç uzadıkça ziyan verdiğimi bile bile devam etmem gerekiyordu. Yazılı açıklamadan basın toplantısına dönmemin nedeni bana gönderilen şahsi iletileri, okusanız ağlarsanız, bunlar topluluktan kıymetli beşerler, bilhassa göndermişler. toplumsal medyadaki bol takipçili hesaplara, bu şeyleri göndererek, biz kaç yaşında insanlarız, bizleri de reddediyor, bu işin altında öbür bir iş var diye herkese bir servis.”

Erden Timur: “Allah’ın işi ya bu, tanımadığım beşerden öğrendim bunu. Onlara yakın birisi herhalde, bilmiyorum. İnsani pahalara bedel veren biri. Daima bu insanların içerisindeyim, herhalde 1 yılı aşkındır olumlu hiçbir şey duymadım abi, sen bize şeytan üzere anlatılıyorsun dedi. Bu amaçlı şeyi gördükten sonra ben anlatayım dedim.”

Erden Timur: “İnsanın en değerli mayası, duygusu bedelleridir.”

Erden Timur: “İnsanlar da genelde rastgele bir şeyi bu halde kurar. Galatasaray taraftarlığı da bu halde. Duygusal bağ, sonra pahalarla birleştirdiği noktalardır.”

Erden Timur: “En son Galatasaray yenilince ağladığımda kocaman adamdım. Şu yaşa geldiğimde, yaşımı söylemeye utanıyorum, hala bu türlü misin demesini ablamın, unutamıyorum. Taraftar olarak Galatasaray’a bağlıyım, o formda geldim herkes üzere, o biçimde de misyonumu devam ettirmeye çalıştım.”

Erden Timur: “Bu kadar iftirayı, samimiyetsizliği sayabilirim, Galatasaray edebinde anlatabilirim bunları. Ben insan olarak bu tip şeylere hassas olması gerektiğine inanıyorum. Olağan ben, haksızlığa çok çabuk reaksiyon koyan, insani bir yanlış varsa orada durmayan, 10 yaşından beri arkadaşlarım dışında yanlışsız düzgün arkadaş etrafım yoktur. Etrafıma öbür birisini almakta bile çok zorlanıyorum, çıkar bağlarından ötürü. Aslında tahminen 1-2 ay sabredebileceğim bir yerde son 13-14 ayı aşkındır devam eden ağır, planlı, kasıtlı, her noktasında yüzlerce kişi tarafından yapılan, binlerce beşere ulaşan haksız, kasıtlı, organize iftiralara dayanmamın tek sebebi Galatasaray. Diğer sebep yok.”

Erden Timur: “İnsanın onuruna, hayatına, çoluğunun çocuğunun rızkına, iş hayatına yapılan her türlü iftira bir noktadan sonra katlanılabilir değil. Bu dışarıdan değil. Dışarıdan yapılınca her şeye tamam, onu da önemsemiş olursam daima açıklamalar yaparım, Galatasaray’ın çıkarlarını savunurum. İnsanın işini gücünü etkiliyor lakin sorun değil. İçeriden olunca dermanı olmuyor.”

Erden Timur: “İki şey yapabilirdim; kendi bedellerimi önceller istifa ederdim ya da sayılı günün geçmesini bekler şampiyonluk gelene kadar dayanabilirdim.”

Erden Timur: “Bu noktaya kadar getirdim. Seçime kadar götürdüm. Seçim süreci 2 yıllıktı. Seçimin tüm evrelerinde vardım lakin seçimde değildim.”