ABD Dışişleri Bakanı Blinken'a Gazze protestosu: Gazeteci salondan zorla çıkarıldı | Dış Haberler

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, görevindeki son konuşmasını yaparken salonda bulunan bazı muhabirler tarafından “soykırımcı” denilerek protesto edildi, bir gazeteci polis tarafından salondan zorla çıkarıldı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Gazze ile ilgili konuşurken bazı gazetecilerin tepkisiyle karşılaştı. "300 GAZETECİ SİZİN BOMBALARINIZIN HEDEFİ OLDU" Amerikalı gazeteci Max Blumenthal, Blinken’ın konuşmasını yarıda keserek “Gazze’de 300 gazeteci sizin bombalarınızın hedefi oldu. Mayıs ayında bir anlaşmamız vardı, bunu hepimiz biliyorduk. Tony, siz bombaların akışını durdurmadınız. Neden kurala dayalı bir düzeni siyonizme olan bağlılığınız için feda ettiniz?” diye seslendi. "BU SOYKIRIMIN YAŞANMASINA NEDEN İZİN VERDİNİZ?" Görevliler tarafından salondan çıkarılmak istenen Blumenthal, bu sırada protestosuna devam ederek “Neden arkadaşlarımın katledilmesine izin verdiniz? Oysa mayıs ayında bir ateşkes anlaşması vardı. Siz, Yahudiliği faşizmle ilişkilendirip dinimizi yok etmeye destek oldunuz. Bu soykırımının yaşanmasına neden izin verdiniz? Sizin mirasınızın soykırım olması nasıl bir his?” ifadelerini kullandı. REKLAM BAŞKA BİR GAZETECİ DAHA ZORLA ÇIKARILDI Daha sonra konuşmasına devam eden Blinken, başka bir gazeteci tarafından daha ABD’nin Gazze’deki soykırıma desteği dolayısıyla protesto edildi. Amerikalı gazeteci Sam Husseini, protestosunun ardından koltuğundan 3 polis tarafından zorla kaldırılarak salondan taşınarak çıkarıldı. Amerikalı gazetecinin, canlı yayında salondan çıkarılırken şu ifadeleri kameralara yansıdı: “Ellerinizi çekin üstümden, çekin ellerinizi üstümden. Burada sessizce oturuyordum ama şimdi iki ya da üç kişi tarafından zorla tutuluyorum. Bir de basın özgürlüğü hakkında konuşuyorsunuz. Canımı acıtıyorsunuz, bana zarar veriyorsunuz. Uluslararası toplumdan Uluslararası Ceza Mahkemesine kadar herkes soykırım ve ayrımcılık yaptığınızı söyledi. Suçlusunuz. Neden Lahey’de değilsiniz?”